Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), nörolojik tabanlı bir mental bozukluktur. Bu bozukluk tipik olarak kendini çocukluk çağında dikkatsizlik ve/veya aşırı hareketlilik (hiperaktivite), unutkanlık, tepkilerin kontrolsüzlüğü yahut ani ve dürtüsel tepkiler ve kolayca başka şeylere sapma olarak gösterir. Bir bireye DEHB tanısı konulması için belirtilerin 12 yaşından önce görülmesi, en az 6 ay boyunca var olması ve en az iki ortamda (okul, ev, eğlence etkinlikleri vb.) sorunlara yol açması gerekir.12 Çocuklarda dikkat eksikliği, okul başarısını düşmesine yol açabilir.
Çocuklarda ve ergenlerde üzerinde en çok çalışılan ve en çok tanılanan mental bozukluk olmasına rağmen çoğu vakanın tam nedeni bilinmemektedir. DSM-IV kriterlerine göre tanılandığında çocukların %5-7'sini, ICD-10 kriterlerine göre ise %1-2'sini etkilemektedir. Oranlar çoğu ülkede benzer olmakla birlikte tanılama kriterlerine göre değişiklik gösterebilir. Erkek çocuklarda DEHB tanısı kız çocukların yaklaşık üç katıdır, ancak kız çocuklarında semptomlar erkeklere kıyasla farklılık gösterebildiği için bozukluğun çoğu zaman gözden kaçtığı düşünülmektedir. Çocukluğunda DEHB tanısı konan bireylerin %30-50 kadarı yetişkinlikte belirtileri göstermeye devam eder.
En son 1994'teki sınıflamada dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu terimi altında üç tip tanımlanmıştır. DEHB/birleşik tip, DEHB/dikkat bozukluğunun önde olduğu tip ve DEHB/ hiperaktivitenin önde olduğu tip. Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik temel belirtilerdir ve bu belirti kümeleri çocuğun içinde bulunduğu ortama ve yaşam çevresine göre değişiklik gösterebilmektedir.
Dikkat eksikliği: İşleri bitirmeden bırakma ve görevleri erken terk etme şeklinde kendini gösterir.
Hiperaktive ise sakin olmayı gerektiren durumlarda aşırı huzursuz olma şeklindedir ve duruma bağlı olarak:
Hiperaktivite sadece aşırı hareketlilik ve enerjik olma anlamına gelmemektedir. Bu terim karmaşık ve amaçsız hareketliliği tanımlamaktadır. Hiperaktivitenin aksi durumunu belirten kavram ise hipoaktivitedir.
Dürtüsellik ise kurallara uymada güçlük, buna bağlı olarak disiplin sorunları ve sıkça kazaya uğramalarına neden olan belirti kümesidir.
Dikkat süresi kısa ve dikkat kalitesi yetersizdir.
Kıpırtılı olmak, yaşıtlarına göre daha hareketli olmak olarak tanımlanabilir.
Erken çocukluk döneminde, ergenlikte görülebilir.
Aşırı hareketlilik, kıpırtılık, aşırı ağır hareket etme (hipoaktivite), hareketlerde biraz kontrolsüzlük, sosyal ortamlarda sorun yaşama (ergenlerde); bilinen en bariz belirtileridir.
Sonunu düşünmeden eyleme geçme olarak tanımlanabilir.
Sabırsızlık, sırasını beklemekte güçlük çekmek, yönergeleri dinlememek, kuralları sevmemek, kurallara ve otoriteye karşı gelmek en belirgin belirtileridir. Düşüncelerine göre hareket etmeyi sever ve yeğlerler. Ani öfkelenirler, tehlike ve macerayı severler, riskli eylem ve hareketleri severler.
Bu tür davranışlar ergenin sosyal uyumunu bozar.
Yetişkin bireyler de ise bu dürtüsellik bastırılsa bile arka planda çok büyük bir rahatsızlık verebilir, bunun sebebi ise dürtüselliğin boyutunun artması(neredeyse avcı bir hayvan içgüdüsüne yaklaşması)'dır.
Dikkatsizlik, hiperaktivite (yetişkinlerde içten acelecilik), altüst edici davranışlar ve fevrilik(atılganlık) genel belirtilerdir. Sosyal ilişki zorlukları, akademik zorluklar kadar sık görülmektedir.
Semptomlardaki "dikkatsizlik" "hiperaktivite" ve "fevrilik" davranışlarının normlarını belirtecek çizgileri çizmek zor olduğundan, müdahaleye başlamadan bu davranışların belirgin seviyede olmaları gerekmektedir.
Semptomlar iki farklı düzlemde en az altı ay veya daha uzun süredir devam etmek zorunda olup, kişinin yaşıtlarına oranla değerlendirilmektedir.
DEHB'in üç alt dalı vardır - dikkatsizliğin yoğun olduğu, hiperaktivitenin yoğun olduğu ya da karma olarak kriterlerin ikisini de taşıyan modeldir.
Not: Genç ve yetişkinlerde bu hiperaktivite semptomları yaş ilerledikçe kaybolarak yerini 'içten acelecilik'e çevirmektedir3
• Karşıt olma karşıt gelme bozukluğu(%25-80)
• Davranış bozukluğu (%14-56)
• Majör depresif bozukluk (%0-45)
• Anksiyete bozuklukları (%10-40)
• Tik bozuklukları (%3-30)
• Öğrenme bozuklukları (%24-70)
• Bipolar afektif bozukluk (%27-50)
Uyarıcılar yaygın öngörülen medikal tedavi yöntemidir DEHB'te. Okul öncesi çocuklarda uyarıcı ilaç tedavisi kullanılmamaktadır. En yaygın kullanılan uyarıcı Metilfenidat'tır. DEHB'nda faydası kanıtlanan diğer tedavi yöntemleri:
• Anne-baba eğitimi
• Öğretmenlerin eğitimi
• Bilişsel davranışçı terapi
• Destek gruplarıdır
Orijinal kaynak: dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page